Gözden kaçıran ve henüz izlemeyenler için dönem polisiyelerinden roman uyarlamalarına, gerçek vakalardan esinlenen dizilerden hukuk polisiyelerine mutlaka izlemeniz gereken 10 polisiye sizlerle.
The Night Of (2016)
İngiliz dizisi Criminal Justice’in ilk sezonundan uyarlanan Amerikan yapımı The Night Of dokuz bölümlük bir mini dizi olarak 2016’da izleyicilerle buluştu. Ekranlara gelmesinin üzerinden beş yıl geçmiş olsa da The Night Of belki de tüm zamanların en iyi polisiyeleri arasında anılmayı hak ediyor. Tek sezonuyla 13 Emmy Ödülü’ne aday gösterilen ve bunlardan beşini kazanan dizi, Nasir “Naz” Khan isimli göçmen bir gencin hayatı etrafında şekilleniyor. Naz, bir partiye girmek üzere gece ailesiyle yaşadığı evinden çıkar fakat beklenmedik olaylar sonucunda Naz’ın hayatı bir gecede altüst olur. Gizem unsurunun taze tutulduğu vakalardan hoşlanan ve hukuki süreçleri takip etmeyi seven okurlarımızın mutlaka göz atması gerektiği The Night Of’u BuTV’de izleyebilirsiniz.
Carnival Row (2019- )
René Echevarria (Dark Angel ve Castle) ve Travis Beacham tarafından yaratılan Carnival Row ilk sezonuyla Ağustos 2019’da Amazon Prime’da izleyicilerle buluştu. Cara Delevingne ve Orlando Bloom gibi isimlerin başrolde yer aldığı neo noir-fantastik türündeki Carnival Row, savaş nedeniyle anavatanlarını terk edip şehre gelen mitik yaratıklarla şehir sakinleri arasındaki gerilimi anlatırken bir dizi cinayetin soruşturma sürecini de izleyicilerle paylaşıyor. Amazon, dizinin henüz ilk sezonu yayınlanmadan ikinci sezon onayını da vermişti. Çekimleri Çekya’da gerçekleştirilen dizinin pandemi nedeniyle ertelenen ikinci sezonuyla 2021’in ilk yarısında izleyicilerle buluşması bekleniyor. Eleştirmenlerden ve izleyicilerden büyük beğeni toplayan Carnival Row’u Amazon Prime Video’da izleyebilirsiniz.
The Missing (2014-2016)
Senaryosu Harry ve Jack Williams kardeşler tarafından kaleme alınan The Missing ilk sezonuyla 2014’te izleyicilerle buluştu. Dizinin Tom Shankland tarafından yönetilen ilk sezonunda, 2006 FIFA Dünya Kupası sırasında tatil için İngiltere’den Fransa’ya giden Tony Hughes, karısı Emily ve beş yaşındaki oğulları Oliver’ı izliyoruz. Oliver, çeyrek final maçlarının gösterildiği kalabalık bir barda bir anda gözden kaybolur ve bir daha da bulunamaz. Aradan sekiz sene geçer, Oliver hâlâ kayıptır, polis dosyayı kapatmıştır. Yıllar sonra Tony, önemli bir ipucu bulduğunu düşünerek o zamanlar soruşturmayı yürüten, şimdiyse emeklilik hayatının tadını çıkaran dedektif Julien Baptiste’le iletişime geçer. İkilinin birlikte çalışmaya başlamasının ardından polis vakayı tekrar açar. Senaryosu, hikâyesi ve oyunculuklarıyla büyük beğeni toplayan ve birçok ödüle aday gösterilen The Missing’i TV+’ta izleyebilirsiniz.
Sneaky Pete (2015-2019)
Kanadalı senarist David Shore ile Breaking Bad dizisiyle hafızalara kazınan ünlü oyuncu Bryan Cranston’ın yarattığı Sneaky Pete ilk sezonuyla 2015’te izleyicilerle buluştu. Marin Ireland, Shane McRae, Libe Barer, Michael Drayer, Peter Gerety ve Margo Martindale gibi oyuncuların da karşımıza çıktığı dizide, hapishaneden henüz çıkan eski dolandırıcı Marius Josipović’i (Giovanni Ribisi) izliyoruz. Marius tehlikeli bir çete üyesinden (Bryan Cranston) kaçmaktadır ve bu nedenle hapishanedeki hücre arkadaşı Pete’in kimliğini alarak geçmişinden gizlenmeye çalışır. Bu sırada, Pete’in uzun zaman görmediği renkli, işlevsiz ailesiyle bir araya gelir. Yayınlandığı günden itibaren izleyicilerden ve eleştirmenlerden pozitif yorumlar alan ve son sezonuyla 2019’da ekranlara gelen Sneaky Pete’i Amazon Prime Video’da izleyebilirsiniz.
The Americans (2013-2018)
Amerikan yapımcı ve yazar Joe Weisberg tarafından yaratılan dönem ve casusluk dizisi The Americans ilk sezonuyla 2013’te izleyicilerle buluştu. Soğuk savaş döneminde geçen dizi, Elizabeth (Keri Russell) ve Philip Jennings’i (Matthew Rhys) konu alıyor. Washington D.C. banliyölerinde, Paige (Holly Taylor) ve Henry (Keidrich Sellati) isimli çocuklarıyla yaşayan evli bir çift izlenimi veren Elizabeth ve Philip normal bir hayat sürmeye çalışır fakat aslında ikili, KGB ajanıdır. Dizi, Başkan Ronald Reagan’ın 1981’de göreve başlamasını takip eden dönemi ele alıyor ve ABD ve Sovyetler Birliği liderlerinin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması’nı imzaladığı Aralık 1987’de sona eriyor. Senaryosu, karakterleri ve oyunculuklarıyla eleştirmenlerden ve izleyicilerden tam not alan ve Emmy, Altın Küre gibi önemli ödüllere layık görülen The Americans’ı Disney+ platformunda izleyebilirsiniz.
The Investigation (2020)
Tobias Lindholm tarafından yaratılan Danimarka dizisi Efterforskninge, 2017’de cinayete kurban giden İsveçli gazeteci Kim Wall vakasının soruşturma sürecini konu alıyor. Danimarkalı girişimci Peter Madsen’le röportaj yapmak için Madsen’in denizaltısı UC3 Nautilus’a binen ve oradan sağ çıkamayan Kim Wall’un cesedinin parçaları neredeyse bir yıla yayılan uzun bir arama çalışması sonucunda bulunabilmişti. Eylül 2020’de izleyicilerle buluşan ve altı bölümden oluşan dizide Søren Malling başmüfettiş Jens Møller karakteriyle, Pilou Asbæk ise savcı Jakob Buch-Jepsen olarak karşımıza çıkıyor. Dizi, Madsen’e ya da direkt olarak işlenen suça odaklanmaktansa Madsen’in tutuklanmasına kadar uzanan soruşturma sürecini izleyicilere aktarıyor ve böylece bize gerçek bir soruşturmanın aslında ne kadar meşakkatli ve uzun bir süreç olabileceğini anlatmayı hedefliyor. The Investigation’ı BluTV’de izleyebilirsiniz.
Unforgotten (2015- )
Chris Lang tarafından yazılan ve Andy Wilson tarafından yönetilen İngiliz dizisi Unforgotten ilk sezonuyla 2015’te izleyicilerle buluştu. Dizinin dördüncü sezonu yaklaşık üç yıllık bir aradan sonra şubat ayında ekranlara gelmeye başladı. Dizide Cassie Stuart (Nicola Walker) ve Sunny Khan (Sanjeev Bhaskar) zaman aşımına uğramış ya da kapatılmış cinayet ve kayıp vakalarını araştıran iki Londralı dedektif olarak karşımıza çıkıyor. Dizinin ilk sezonu 1976 yılında ortadan kaybolan ve kemikleri yıllar sonra yıkılan bir evin altından çıkan James “Jimmy” Sullivan’ı konu ediyor. Her sezonda farklı bir kayıp ya da cinayet vakasına odaklanan ve bu suçların psikolojik ve duygusal etkilerine de değinen Unforgotten’ı mutlaka izleyin.
The ABC Murders (2018)
Agatha Christie’nin 1936 tarihli aynı isimli romanından uyarlanan üç bölümlük mini dizi 2018’de ekranlara geldi. Genellikle Christie uyarlamalarıyla bilinen İngiliz senarist Sarah Phelps tarafından yazılan dizide ünlü oyuncu John Malkovich, Hercule Poirot olarak izleyicilerin karşısına çıkıyor. Rupert Grint, Andrew Buchan, Tara Fitzgerald ve Shirley Henderson da Malkovich’e eşlik eden oyuncular arasında. 1933 yılında emekliliğinin tadını çıkaran Hercule Poirot “ABC” imzasını kullanan bir katilden alaycı mektuplar almaya başlar. Poirot’nun katili bulabilmek için “ABC” şifresini çözmesi gerekecektir. Agatha Christie tarzı polisiyeleri sevenlerin mutlaka göz atması gereken bir dizi.
Father Brown (2013- )
İngiliz yazar G.K. Chesterton’ın Peder Brown hikâyelerinden esinlenerek ekrana uyarlanan dizi ilk sezonuyla 2013’te izleyicilerle buluştu. Hikâye, 1950’lerin başında, Kembleford’a bağlı kurgusal Cotswold köyünde geçiyor. St Mary’s Katolik Kilisesi’ne bağlı Peder Brown (Mark Williams), karşısına çıkan gizemli vakaları çözmeye koyuluyor. Bunu yaparken de zekâsından, önsezilerinden ve etrafındaki insanların çeşitli yeteneklerinden yararlanıyor. Neredeyse tüm amatör dedektiflik hikâyelerinde karşımıza çıkan, resmi polis teşkilatına mensup bir dedektif burada da çoğu zaman Peder Brown’ın karşısında konumlanıyor. Dizinin olay örgüsü, orijinal hikâyelere sadık kalmasa da Williams’ın canlandırdığı Peder Brown karakteri, Chesterton’ın hikâyelerinde okuduğumuz karakterle büyük benzerlikler gösteriyor. Diziyi BBC Frist kanalında izleyebilirsiniz.
Des (2020)
İskoç seri katil Dennis Nilsen’i konu alan üç bölümlük İngiliz mini dizisi Des, 2020’nin Eylül ayında izleyicilerle buluştu. Evinin yakınlarında tıkanan bir giderde keşfedilen insan kalıntıları neticesinde 1983 yılında tutuklanan Nilsen’in hikâyesini anlatan dizide ünlü oyuncu David Tennant bu soğukkanlı seri katili canlandırıyor. ITV yapımı mini dizi, kanalın kötü şöhretli İngiliz seri katilleri anlattığı serinin dokuzuncu yapımı olarak konumlanıyor. Dizi birçok yönden izleyicilerden ve eleştirmenlerden olumlu yorumlar aldı. Özellikle de böyle hassas bir konuyu kurbanlara saygı çerçevesinde ve sansasyon yaratma telaşına düşmeden ele almasıyla büyük beğeni topladı. Ünlü oyuncu David Tennant’ın performansı da diziyi mutlaka izlenesi yapımlar arasında konumluyor. Des’i TV+’ta izleyebilirsiniz.