Eylül ayından itibaren yayıncılık dünyası hareketlenir, “sezon” açılır. Pek çok kitap peş peşe okurla buluşmaya başlar. Yayınevleri pandemi ve her gün daha da zorlaşan ekonomik koşullara rağmen üretmeye devam ediyor. Biz de yayımladığı kitapları/serileri merakla beklediğimiz yayınevlerinin editörleriyle görüştük, pandeminin yayın programına etkisini ve polisiyeseverleri yeni yayın döneminde hangi kitapların beklediğini öğrendik.
Dosyamızın bugünkü konuğu, son yıllarda polisiye yayımlamaya başlayan Dipnot Yayınları’nın editörü Ümit Özger. Özellikle Manuel Vazquez Montalban ve Adrian McKinty’nin yazdığı serilerin yeni kitapları merakla beklenirken Ümit Özger’den güzel haberleri aldık.
Geçtiğimiz yayın döneminin önemli bir bölümü pandemi koşullarında geçirdik maalesef, bu nedenle yayın planında ertelediğiniz ya da şimdilik vazgeçtiğiniz polisiye romanlar oldu mu?
Salgın ve onunla birlikte girdiğimiz yeni sosyal rejim bizim de yayın programımıza, ritmimize, yayımladığımız kitap miktarına etki etti elbette. Ama polisiye serimizin bu süreci en az hasarla atlatan kitaplarımız olduğunu söyleyebilirim. Yine de döviz kurunun cari durumu ile yurtıdışından yayım hakları alınacak kitapların telif ücretlerinin pahalı olması, çeviri kitaplara uzanırken ellerimizi korkak hareket ettiriyor diyebilirim.
2020-2021 yayın döneminde yayın tarihi kesinleşmiş yeni çeviri polisiye romanlar var mı listenizde?
Polisiye serimizi Dipnot Yayınları’nın alâmet-i fârikalarında biri olarak düşünüyoruz. Bu yüzden yayın programımızda her zaman önemli bir yer işgal edecek. 2021’de altı ila yedi çeviri polisiye roman yayımlayacağız. Bunlardan bazıları şunlar: Ofsayt (Manuel Vázquez Montalbán), Majorana Kayıp (Leonardo Sciascia), Gun Street Girl (Adrian McKinty), Guerrilla Social Club (Marc Fernandez).
Yeni yayın döneminde telif polisiye romanlar konusunda nasıl bir programınız olacak? Yeni dosya kabul ediyor musunuz yahut yeni/ilk kitaplarını yayımlayacağınız polisiye yazarları var mı?
Telif dosyaları önemsiyoruz ve başvurulara açığız. Gelecek yıl da telif polisiye dosyalara programımızda yer vereceğiz.
Montalban ve McKinty’nin kitaplarıyla ve genel olarak Dipnot Polisiye serisiyle ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Siyasi polisiyenin bu iki ikonuna, polisiye okurlarının dışında, siyasal ve entelektüel mesaiye yatkın okurların da ilgi gösterdiğini gözlemledik. Genç okurların yanı sıra 78 kuşağının özel bir ilgisi var. Polisiye dizimiz, fiziksel coğrafya olarak bizden uzakta olsalar da, hikâyelerimizin, yazgımızın örtüştüğü bize çok yakın tecrübelerden çıkarıyor malzemesini. Okurlarımızın da bu dokuyu fark ettiklerini gördük. Söylediğim gibi polisiye okurlarının dışında böyle bir ilgili okur kitlesi de var bu dizinin.
Yayın listenizden özellikle hangi polisiye romanları önerirsiniz türün tutkunları için?
Fark edilmedikleri için değilse de önermek için… Geçtiğimiz yıl iki telif roman yayımlamıştık. Bunlardan Sırr-ı Müphem (Levent Bakaç), çok özgün bir edebî üslubu haiz. Kurgusundaki ve burgulu bilmecesindeki maharetten başka sözünü ettiğim bu edebî özelliğiyle de öne çıkan bir roman. Türkiye tarihi, siyasi polisiye edebiyatına malzeme vermesi bakımından oldukça bereketli. Ne ki, bu verim polisiye edebiyatın ilgisine pek az değmiştir. Melih Günaydın’ın Sürgün Avı romanı okuru Türkiye’nin alacakaranlık yıllarında dolantıya çıkararak bu topraktan yüklü bir hasat yapıyor, bu özelliğiyle müstesna bir roman olduğunu düşünüyoruz.
