Amazon’un her yıl dünya çapında gerçekleştirdiği ve iki gün boyunca Prime üyelerine özel müthiş indirimler ve fırsatlar sunduğu Amazon Prime Day, bu yıl 21-22 Haziran tarihlerinde düzenleniyor. Prime üyeleri bu iki güne özel indirimlerden faydalanırken aynı zamanda üyelikleri boyunca Prime Video ile aralarında Amazon Originals yapımı popüler ve ödüllü film ve dizilerin de bulunduğu geniş bir seçkinin de keyfini çıkarmaya devam edecek.
Henüz Prime üyesi değilseniz www.amazon.com.tr/primeday adresinden 30 günlük ücretsiz deneme sürecini başlatarak Prime Video’dan ve Prime Day fırsatlarından yararlanabilirsiniz.
Prime Day’e geri sayım başlamışken biz de sizler için Amazon Prime Video’da izleyebileceğiniz roman uyarlaması polisiye dizi ve filmlerden öne çıkanları derledik.
The Night Manager (2016)
Susanne Bier’in yönetmenliğini üstlendiği bu İngiliz dizisi, John le Carré’nin 1993’te yayımlanan aynı isimli romanından uyarlama. David Farr tarafından ekranlara taşınan The Night Manager altı bölümlük bir mini dizi olarak 2016’da izleyicilerle buluştu. Tom Hiddleston, Hugh Laurie, Olivia Colman, David Harewood, Tom Hollander ve Elizabeth Debicki gibi oyuncuları izlediğimiz dizi, En İyi Yönetmenlik dalında Emmy de dahil olmak üzere birçok ödüle layık görüldü.
Lüks bir otelde gece müdürü olarak çalışan eski İngiliz askeri Jonathan Pine, yasadışı silah ticareti hakkında gizli belgeler elde eder ve onları Londra’daki Uluslararası İcra Dairesi’ne teslim eder. Birkaç sene sonra İsviçre’de yaşarken yasadışı silah ticaretini soruşturan bir ekibin başında olan Angela Burr tarafından işe alınır. Burr, yasadışı silah ticaretiyle bağları olan yozlaşmış işadamı Richard Onslow Roper’ı araştırır. Amaçları, silah tüccarı Richard Roper’ın yakın çevresine girebilmektir. Pine, Roper’ın organizasyonuna sızmaya çalışırken Roper’ın kız arkadaşı Jed’e olan çekildiğini hisseder ve bununla mücadele eder. Roper’ın ortağı Corkoran ile sürekli anlaşmazlıklar yaşar. Tüm operasyonun istihbarat teşkilatının bazı bölümlerinden gizli tutulması gerektiğiyle gerçeğiyle uğraşmak zorunda kalır.
Le Carré’nin biyografisini yazan Adam Sisman’ın da diziyi le Carré romanlarının film uyarlamalarından daha başarılı bulduğunu belirtelim. Dizinin ikinci sezonuyla ilgili görüşmeler yapıldı ancak resmi olarak hayata geçmedi.
Bones (2005-2017)
Hart Hanson tarafından yaratılan polis prosedürü dizisi Bones, ilk sezonuyla 2005’te ekranlara geldi ve 2017’de yayınlanan on ikinci ve son sezonuna kadar 246 bölümle izleyicilerle buluştu. Dizi kısmen de olsa kendisi de bir adli antropolog olan Kathy Reichs’ın hayatı ve romanlarından esinlenerek ekrana uyarlandı. Reichs aynı zamanda dizinin yapımcılarından.
Adli antropoloji ile adli arkeoloji konularını esas alan dizinin her bölümünde farklı bir FBI vakası ele alıyor. Dizinin ana karakteri Bones lakaplı adli antropolog Dr. Temperance Brennan (Emily Deschanel), Reichs’ın suç romanlarının ana karakterinin ismidir. Bones dizisinin dünyasında da Dr. Brennan aynı zamanda başarılı bir suç romanı yazarıdır ve romanlarının ana karakterinin ismi de Kathy Reichs’tır.
Dizinin temelinde adli antropolog Dr. Temperance Brennan ve FBI Özel Ajanı Seeley Booth arasındaki ittifak yatıyor. Brennan, FBI ile işbirliği yapan federal bir kurum olan kurgusal Jeffersonian Institute Medico-Legal Lab’ın ekip lideri olarak görev yapıyor. Dizi bu anlamda FBI ve Smithsonian Enstitüsü bilim insanları arasındaki tarihsel ilişkiyi de yansıtıyor. Washington, DC’de geçen dizi, olası cinayet kurbanlarının kalıntılarının incelenerek Federal davaların çözülmesi etrafında dönüyor. Dr. Brennan ve ekibi bilimsel uzmanlık alanında katkı sağlarken ve Booth da FBI tarafından uygulanan soruşturma tekniklerine hâkimiyetini öne çıkarıyor. Her bölümde yer alan olası cinayet vakalarına ek olarak dizi, karakterlerinin geçmişlerini ve ilişkilerini, özellikle Brennan ve Booth arasındaki romantik gerilimi araştırıyor.
Yayınlandığı günden bu yana olumlu eleştiriler alan ve geniş bir hayran kitlesi oluşturan dizi, 20th Century Fox Television tarafından üretilen en uzun soluklu dizi unvanını aldı.
McMafia (2018 – )
İngiliz yönetmen ve senaristler Hossein Amini ve James Watkins tarafından yaratılan McMafia ilk sezonuyla 2018’de izleyicilerle buluştu. İngiliz gazeteci Misha Glenny’nin McMafia: A Journey Through the Global Criminal Underworld isimli kurgu dışı kitabından uyarlanan dizinin sekiz bölümden oluşan ilk sezonu oldukça beğeni topladı.
Dizide başarılı oyuncu James Norton, organize suçlar dünyasından kaçmaya çalışan bir Rus mafya babasının İngiltere’de büyüyen oğlu Alex Goodman olarak karşımıza çıkıyor. Başlarda yatırım bankasında çalışan Alex, dizi ilerledikçe çeteler, mafya, insan tacirleri ve her türlü karanlık suçlu karakterle hain ilişkilerin içine çekilir. Godman kendini Avrupa’ya uyuşturucu konteynırları nakletmek zorunda kaldığı bir durumun içinde bulur ve daha sonra bir Meksika karteliyle ittifaklar kurar. Ailesi de çok geçmeden bu girdabın içine çekilir. Kız arkadaşı Rebecca vurulur ve gizlice taşıdığı bebeğini kaybeder. Babası, düşmanı Vadim’in kızının vurulmasını ayarlar, kız ölür ve Alex bir kez daha ateş hattında kalır.
Çekimlerini Londra, Zagreb, Katar, Kahire, Belgrad, İstanbul ve Moskova gibi şehirlerde gerçekleştiren dizi ikinci sezon onayını da aldı. Merakla beklenen ikinci sezonun 2021’nin sonlarına doğru izleyicilerle buluşması bekleniyor.
Bosch (2014 – )
Amerikan yazar ve yapımcı Eric Overmyer tarafından geliştirilen polis prosedürü türündeki dizi ilk sezonuyla 2014 yılında ekranlara geldi. Dizinin özellikle ilk sezonu Amerikalı ünlü polisiye yazarı Michael Connelly’nin City of Bones (2002), Echo Park (2006) ve The Concrete Blonde (1994) isimli romanlarından esinlenerek yaratıldı.
Ünlü oyuncu Titus Welliver dizide Los Angeles Polis Departmanı’na mensup dedektif Harry Bosch’u canlandırıyor. Bosch ilk sezonda bir seri katili öldürmek suçundan yargılanıyor. Bir yandan da 13 yaşındaki bir çocuğun cinayetini araştırıyor.
Bosch atmosferi, oyunculukları, derinlikli karakterleri ve diri tuttuğu gizem olgusuyla eleştirmenlerden ve izleyicilerden tam not aldı. Altıncı sezonuyla geçtiğimiz nisan ayında izleyicilerle buluştu. Bundan önce şubat ayında, yedinci ve son sezon onayını da aldı. Dizinin merakla beklenen yedinci sezonun haziran ayında izleyicilerle buluşması bekleniyor.
Geçtiğimiz mart ayında dizinin bir spin-off’unun da hazırlandığı açıklandı. Titus Welliver yine Harry Bosch olarak karşımıza çıkacak. Madison Lintz, yine Harry’nin kızı Maddie olarak geri dönecek. Devamlı karakterlerden biri olan savunma avukatı Honey “Money” Chandler da ana karakterlerden biri olmaya devam edecek. Yeni dizide artık LAPD’den emekli olan Bosch, Chandler için araştırmacı olarak çalışacak. Yazar Michael Connelly bu spin-off’un da içinde olacak elbette. Merakla bekliyoruz…
Gone Girl (2014)
Yönetmen koltuğunda David Fincher’ın oturduğu psikolojik gerilim filmi Gone Girl, 2014’te izleyicilerle buluştu. Film, Gillian Flynn’in 2012’de yayımlanan aynı isimli romanından uyarlama. Flynn de filmin senaristliğini üstleniyor.
ABD’nin Missouri eyaletinde geçen film, dünya prömiyerini 52. New York Film Festivali’nde yaptı. Tüm ülkede sinema salonlarında gösterime girmesinin ardından rekor gişe rakamlarına ulaştı. O kadar ki Fincher’ın en yüksek kâr elde eden filmi olarak tarihe geçti. Film, karısı Amy’nin (Rosamund Pike) aniden ortadan kaybolmasının ardından olayın baş şüphelisi haline gelen Nick Dunne’ı (Ben Affleck) çevreleyen olayları takip ediyor. Filmde Neil Patrick Harris ve Tyler Perry gibi ünlü oyuncular da karşımıza çıkıyor.
Beşinci evlilik yıldönümlerinde, yazarlık öğretmeni Nick Dunne eve döndüğünde karısı Amy’nin kayıp olduğunu fark eder. Amy, ailesinin popüler “Amazing Amy” çocuk kitaplarına ilham kaynağı olduğu için ortadan kaybolması basında epey geniş yer alır. Dedektif Rhonda Boney, evde bir mücadele yaşandığına dair iyi gizlenmiş kanıtlar bulur. İlgisizliği, medya tarafından sosyopatlara özgü bir tavır olarak yorumlanan Nick, her geçen gün şüphelerin odağı olmaya devam eder. Ve hatta ikiz kız kardeşi Margo’ya şüphe tohumları da eker.
Gone Girl, senaryosu ve yönetmenliğiyle birçok ödüle aday gösterildi. Rosamund Pike da büyük beğeni toplayan muhteşem performansıyla Akademi, BAFTA, Altın Küre ödüllerine aday gösterildi.
Shutter Island (2010)
Usta yönetmen Martin Scorsese tarafından yönetilen ve senaryosu Laeta Kalogridis tarafından kaleme alınan Shutter Island vizyona girmesinin ardından National Board of Review tarafından 2010’un en iyi 10 filminden biri olarak gösterildi. Amerikan yazar Dennis Lehane’in 2003’te okurlarla buluşan aynı isimli romanından uyarlanan filmin klasik müzik ve modern klasik müzik eserlerinden oluşan soundtracki de epey beğenildi.
Leonardo DiCaprio, 1954’te hastalardan birinin kaybolmasının ardından Shutter Adası’ndaki bir psikiyatri tesisini araştıran dedektif Edward “Teddy” Daniels’ı canlandırıyor. Mark Ruffalo, Teddy’nin ortağı, Ben Kingsley de tesisin başpsikiyatristi olarak karşımıza çıkıyor. Max von Sydow bir Alman doktoru ve Michelle Williams da Daniels’ın karısını canlandırıyor.
Teddy Daniels aslında kişisel nedenlerle bu adada yürütebileceği bir görevin peşine düşüyor. Ancak çok geçmeden, radikal tedavi yöntemleri uygulayan hastane doktorları tarafından çarpık bir komplonun parçası olarak oraya getirildiğini düşünüyor. Teddy’nin soruşturma becerileri umut verici bir ipucuna ulaşmasını sağlıyor ancak hastane, vakayı çözmesine yardımcı olacak kayıtları vermeyi reddediyor. Bu sıralarda patlak veren bir kasırga anakarayla iletişimlerini keserken tehlikeli suçlular bu karmaşadan yararlanarak kaçıyor. İmkânsız gibi görünen ipuçları biriktikçe Teddy her şeyden, hafızasından, partnerinden ve hatta kendi akıl sağlığından şüphelenmeye başlıyor.
Birçok ödüle aday gösterilen ve bunlardan bazılarını kazanan Shutter Island, IMDB Top 250 listesinde 157. sırada bulunuyor.
Amazon Prime Video’da İzleyebileceğiniz Aksiyon Yapımları burada.
