“Yıl Dökümü”: Nihal Orhan’ın 2022 Seçkisi

4 dakikalık okuma

Çoğumuzun hemfikir olduğu üzere 2022 çok zor bir yıldı. Ekonomik kriz, sıradanlaşan şiddet ve suç iklimi, hukuksuzluklar, siyasi krizler… Pek çoğumuz bu boğucu atmosferde kitaplara, filmlere, dizilere, tiyatro oyunlarına, dost sohbetlerine, kültür sanat etkinliklerine sığındık.
221B yazarlarına 2022’de okuduklarını, izlediklerini, ürettiklerini değerlendirmelerini istedik. Elbette 2023’e dair beklentilerini de sorduk.
Konuğumuz yeni romanını merakla beklediğimiz, Kristal Kelepçe ödüllü Çaylak‘ın yazarı Nihal Orhan…

2022, bir yazar olarak nasıl geçti sizin için? Neler yaptınız, nelerle meşgul oldunuz?

İlk ve tek kitabım Çaylak, Eylül 2020’de yayımlandı, bu yıl da tek olmaya devam etti. Çaylak‘ı hızla ve kolaylıkla yazmıştım. Aradan geçen sürede bir yazar olarak özelliklerim arasında üretkenliğin olmadığını anladım. Yazmaktansa okumayı seviyorum, 2022 de okuyarak geçirdiğim bir yıl oldu.

2022’de bir okur olarak en sevdiğiniz yerli ve çeviri kitaplar hangileri oldu?

Bu soru için Goodreads hesabıma girip okuduklarım arasından en sevdiklerimi listelemeye çalışırken bir kez daha anladım ki benim açımdan 2022’ye damgasını vuranlar yaşayan yerli yazarlardı.

Tiamat (İhsan Oktay Anar), Deli İbram Divanı (Ahmet Büke), Sus Barbatus!-1 (Faruk Duman) ve Kavgaz: Çantacı (Algan Sezgintüredi, Mesut Demirbilek) yerli-çeviri ayrımı olmaksızın listemin olmazsa olmazları arasında.

Sultan Hamid Düşerken (Nahid Sırrı Örik), Fosforlu Cevriye (Suat Derviş), Yemek Hırsızı (Andrea Camilleri), Biri ve Öteki (Philip Kerr), İçimdeki Katil (Jim Thompson). Kurgu dışılar arasından da Bir Alman’ın Hikayesi‘ni (Sebastian Haffner) seçerek, kendim için belirlediğim on kitaplık sınıra ulaşıyorum.

2022’de izlediğiniz ve önermek istediğiniz dizi ve filmler nelerdir?

İzlemeyen kalmamıştır herhalde ama ilk aklıma gelen Dahmer oldu, bence yılın en iyi dizisiydi. Daha az bilinen bir yapım olarak -en azından benim düne kadar haberdar olmadığım ve tek günde bir sezonu bitirdiğim- The White Lotus‘u çok beğendim. Harika karakterler eşliğinde tatlı, hınzır bir anlatım dili. Mizah, merak, hüzün hepsi bir arada.

Yine geç keşfettiğim Yarım Kalan Aşklar izleme keyfi çok yüksek bir dizi. Parlak senaryosu, yüksek temposu, mizahı, harika oyunculuklarıyla yılın sürprizi oldu bana. Amerikan veya İskandinav aşırması, yapay atmosferli, zorlama matematikli onca polisiyeden sonra özgün ve gerçekten yerli bir iş izleyebildiğim için mutluyum.

Entrapped‘ı ise bu yılın hayal kırıklığı olarak seçiyorum. Sıkıcı, klişelerle dolu, amatör işi bir sezon izledik bence.

2023 için projeleriniz nelerdir?

İkinci polisiye romanımı yazmak istiyorum.

Son yıllarda okuduğunuz/izlediğiniz polisiye işler arasında 221B okurları da mutlaka bu esere zaman ayırmalı diye düşündükleriniz hangi eserler olur?

Andrea Camilleri’nin Komiser Montalbano serisini 221B okurları için fazlaca açıklamaya gerek görmeksizin hararetle öneriyorum.

Yine Philip Kerr’in Bernie Günther serisi merkezinde Nazi Almanya’sı olan, dönemin ruhunu çok iyi yansıtan kurguları, zeki, sarkastik, gözü kara, kusurlu ama vicdanlı dedektifiyle en beğendiğim polisiye seriler arasına girdi. Süper kahraman olmayan bir “sıkı dedektif” arayan tüm 221B okurlarına öneririm.

2023’e dair 221B okurları için dileklerinizi, beklentilerinizi öğrenmek isteriz…

Mütemadiyen, “Bu kadar da olmaz!” dedirtmeyecek bir Türkiye gündemi diliyorum hepimize. Kurguda bile hoş değil.

Editör

Türkiye'nin ilk ve tek polisiye kültür dergisi.

Önceki Hikaye

Haftalık Seyir Rehberi

Sonraki Hikaye

"Yıl Dökümü": Alper Kaya'nın 2022 Seçkisi

En Son Yazılar