Mehmet Murat Somer ve Hop-Çiki-Yaya Polisiyeleri

6 dakikalık okuma

Mehmet Murat Somer’in kaleme aldığı Hop-Çiki-Yaya Polisiyeleri serisi Dedalus etiketiyle yeniden okurlarla buluşuyor. Yedi kitaplık seride sıra dışı dedektif karakterimiz travesti Burçak Veral’ı takip ediyor, zekâsı ve azmiyle suçları nasıl aydınlattığını izliyoruz. Eğitimli, kültürlü, sanattan anlayan, yaşamdan zevk almayı bilen, tutkulu, bakımlı, atletik yapılı Burçak Veral, yerli polisiyemizin en özgün karakterlerinden biri.

Mehmet Murat Somer, polisiyeyi koyu bir mizahla birleştiren Hop-Çiki-Yaya serisi ile yalnızca Türk okurunu değil dünyanın pek çok ülkesinden okurları da peşinden sürüklüyor. Somer, polisiye okuruna hem yepyeni bir kahraman, hem de hiç yazılmayan, uzak durulan bir dünyanın atmosferini sunuyor.

Peygamber Cinayetleri

İstanbul’da birbirine yakın günlerde travestiler öldürülmüştür. Zaten ahlaksızlıkla, tanrısal yaradılışa karşı gelmekle itham edilen bu insanların öldürülmesi ne polisin ne de medyanın umrundadır. Ancak bir kişi bu işi çözmeyi kafasına koymuştur. İnternet dünyasında namı olan, işlettiği gece kulübü çok iyi bilinen ve kendisi de bir travesti olan kahramanımız araştırmalarını derinleştirdikçe bu cinayetlerin sadece İstanbul ile sınırlı kalmadığını ve öldürülenlerin isimleriyle de bir bağlantısının olduğunu fark eder. Katili yakalayabilmek için bir plan yapmak ve planın işlemesini ummaktan başka çaresi yoktur…

Mehmet Murat Somer, Hop-Çiki-Yaya serisinin ilk kitabı Peygamber Cinayetleri ile hem yok farz ettiğimiz insanların dünyalarına bakış atmamızı sağlıyor hem de bize bir cinayet araştırmasının heyecanını yaşatıyor.

Buse Cinayeti

O sabah gazetelerin üçüncü sayfasında bir haber yer alıyordu: “Müşterisiyle anlaşamayan bir travesti kafası parçalanarak öldürüldü.” Sebep olarak nefsi müdafaa gösteriliyordu. Ancak durumun hiç de öyle olmayacağının en azından bir kişi farkındaydı. Kahramanımız bu defa kendi kulübünde çalışan Buse’nin cinayetindeki sır perdesini aralamaya çalışıyor. Ancak perdenin arkasında bir arapsaçı ile karşılaşıyor. Keskin zekâsı ve dostlarının da yardımıyla bu cinayeti de çözmeye uğraşıyor.

Mehmet Murat Somer, Hop-Çiki-Yaya serisinin ikinci kitabı Buse Cinayeti ile siyasetten medyaya ve iş dünyasından mafyaya uzanan bir ilişkiler ağına çomak sokmaya davet ediyor bizleri.

Jigolo Cinayeti

İstanbul’un önde gelen finans danışmanı, bir dolmuşçuyu öldürme şüphesiyle tutuklanır. İstanbul “cemiyet hayatının” bu önemli simasının böyle bir olayda isminin geçmesi medyada da geniş yer bulur. Ancak onun da ölümüyle işler iyice kördüğüm olur. O sıralarda feci bir ayrılık acısı yaşayan kahramanımız için bu cinayetler bir hayata geri dönüş fırsatına dönüşür. Hem ağır ağır toparlanıp hem de her bir ipucunun peşinden dikkatle giderek çifte cinayeti ve kendisini aydınlığa kavuşturmaya çabalar.

Mehmet Murat Somer, Hop-Çiki-Yaya serisinin üçüncü kitabı Jigolo Cinayeti ile bizi hem varoşların çamurlu sokaklarında hem de sosyete dünyasının Boğaz’a nazır yalılarında dolaştırıyor.

Peruklu Cinayetler

Fatih’in Altımermer semtinde kendi halinde yaşlıca bir eczacı evinde ölü bulunur. Cinayeti ilginç kılan ise eczacının başına takılan peruk ve dudağına sürülen rujdur. Altımermer’de bunlar yaşanırken kahramanımız hiçbir şeyden habersiz, Brezilya’dan gelecek konuğu için planlar yapmaktadır. Ancak planları bu cinayetle yakından ilişkili bir arkadaşının telefonuyla sekteye uğrar. Amatör dedektifimiz bu defa patavatsız ama saf arkadaşının ricasını kıramaz ve cinayeti çözmeye çalışır.

Mehmet Murat Somer, Hop-Çiki-Yaya serisinin dördüncü kitabı Peruklu Cinayetler ile bizi müzik dünyasının dehlizleri ile drag-queenlerin hareketli hayatları arasında bir yolculuğa çıkarıyor.

Mehmet Murat Somer

1959 Ankara doğumlu Mehmet Murat Somer, ODTÜ’de mühendislik eğitimi aldı. Kısa süre mühendis, uzun zaman bankacı olarak çalıştı. 1994 yılından bu yana kurumlara yönetim ve bireysel gelişim eğitimleri veriyor ve yönetim danışmanlığı yapıyor. Tamamı ısmarlama sinema filmi ve TV dizi senaryoları yazdı, gazete ve dergilerde klasik müzik eleştirileri yayımlandı. Kendi ifadesiyle, “Halen 27. yaşının keyfini kimi zaman İstanbul’da, kimi zaman Tropiklerde sürüyor.”

Yazarın kitapları, İspanya, İtalya ve Fransa’da da yayınlanmaktadır.

Editör

Türkiye'nin ilk ve tek polisiye kültür dergisi.

Önceki Hikaye

K'nın Sesi'nden Polisiye Podcast Dizisi: Kıvılcım 

Sonraki Hikaye

Dünyanın en meşhur kriminoloğu Julia’nın maceraları sürüyor: Gülümseyen Ölüm

En Son Yazılar