Cesur Bir İlk Roman

/
7 dakikalık okuma

İki farklı örgüt, iki canlı bomba, aynı anda, aynı tramvay istasyonunda intihar eylemi düzenlemeye kalkışırsa. Dahası, çocukluk arkadaşıysalar. Biri hızlı davranırsa devrim, diğeri hızlı davranırsa şehitlik ve cennet. Yedivepisoded_221b Yayınları’ndan çıkan Samet Baysal imzalı “Seymenler Çıkmazı”, cesur bir ilk roman…

Yazı: Gökhan Alpepisoded_221b Bayrak

SEYMENLER KAPAK ÖNSalih ve Hacı Mehmet: Yedi yaşlarında iki çocuk. Bursa’nın eski mahallelerinden Çarşamba’da, Seymenler Çıkmazı’nda kesişiyor hayatları. Pastel renklerin hâkim olduğu 90’lı yıllarda, klasik çocuk oyunlarıyla başlayan soğuk savaşları. adeta mahalle savaşına dönüşüyor. Karşı mahallenin yaramaz çocuklarının tacizleri ve tampon bölge olarak kullanılan mahalle mezarlığını işgal etmeleriyle başlıyor savaşları… Salih ve Hacı Mehmet’in başını çektiği ve mahalle çocuklarından oluşan Kuvay-ı Mahalliye Birliği “Seymenler” kuruluyor. Marks ve Weber, Tophane’ye karşı kızmabiradere oturmuşken, Komünist Manifesto’nun yedi yaş grubuna indirgenmiş hâli dilden dile yayılıyor. Oyuncaklarından başka kaybedecek bir şeyleri kalmayan çocuklar, bakkal, züccaciye, işportacı gibi minyatür kapitalizmin temsilcilerine kafa tutmaya çalışıyor. Mahallenin bütün üst yapı kurumlarının yanına bir de mafya ekleniyor. Oyuncak silahlar ve kâğıt mermiler havada uçuşuyor. Mahalle düzenine karşı alınan efsanevi intikam, hiç beklenmedik şekilde sonuçlanıyor ve iki yerel kahramanımızın yolları ayrılıyor.
Çocukluk günlerinin geçtiği ilk bölümde oyunları ve mahalle kültürünü ustalıkla ele alan Samet Baysal, örtük bir şekilde bireyin üst kimlik ihtiyacını sorgularken, yeni bir üst kimlikle oluşan kalıplaşmış yargıları ve şiddetin nasıl meşrulaştığını ortaya çıkarıyor. Politik göndermeler ve göstergeler, çocuk argümanlarıyla yapılan diyalektik sorgulamalar, karşıt grupların benlik değerlerini yükseltme çabaları ve kırılgan duygusal bağlar hiciv dolu bir üslupla resmediliyor.

Cihatta aşk başkadır

Geçen yılların ardından Salih’in iç ve dış çatışmalarıyla devam ediyor roman. Bir sahafta işe başlayan Salih, bir taraftan hayatının aşkı Beyaz Hanım’la tanışırken, diğer taraftan aykırı bir müslüman üzerinden dini arayışlara yöneliyor. Aracı karakterin tanıştırdığı Hoca K, Salih’in düşünsel dünyasında derin etkiler yaratıyor. Radikal cihat söylemleri ve etkili hitabetiyle Afganistan’daki cihat kamplarına eleman toplayan Hoca K’nın oltasına takılan Salih, böylece “Mücahit” olmaya karar veriyor. Bu yetmezmiş gibi Beyaz Hanım’ın radikal cihat düşüncesinin karşısında duran tasavvufa merak sarması, derin çelişkiler yaşayan Salih’i tam bir yol ayrımına sürüklüyor. Beyaz Hanım’ı ve oğlu Can’ı geride bırakan Salih, “Mücahit Halit” olarak Afganistan’daki kampa gidiyor. Burada çatışmalara ve uç noktadaki şehadet eylemlerine tanık olan Salih, Hoca K tarafından Bursa’ya geri çağırılıyor ve canlı bomba olma talimatı alıyor.
Romanda, özellikle bütün ötekilerin “kâfir” olarak nitelendirilmesi, insanların siyah ve beyaz olarak ikiye ayrılması, El Kaide ve IŞİD gibi örgütlerin cihat düşüncesinin şiddete evrilen tarihsel uzantıları ve bireyin kimliğinin yeniden konumlanması çarpıcı bir şekilde anlatılıyor.

Cennete giden tramvay

Bursa’ya intihar saldırısı düzenlemek için dönen Salih ve yine etnik devrimi için intihar bombacısı olmaya karar vermiş Hacı Mehmet’in yolları, yıllar sonra bir mezarlıkta yeniden kesişiyor. “Ölümlerden ölüm beğenme” arayışına girmiş ikilinin, mezarlıkta ihtiyar bir adamın yardımına aynı anda koşmasıyla başlayan serüven, çocukluk günlerindekine benzer olaylar zinciriyle devam ediyor. Tasavvuf ehli ve bilge karakter ihtiyar adamın oğlu “Mücahit”in Bursa efsaneleri hakkındaki anekdotları ve Hacı Mehmet’le diyaloglarında “Mücahit Halit” yerine eski arkadaşı olması, Salih’in derin kimlik bocalamasına sebep oluyor. Çocukluk günlerinden kalma mahalle düzenine karşı intikamın yıllar sonra alınması ve Hoca K’dan gelen talimatla eylem aşamasına geçen Salih, tramvayda Hacı Mehmet’le karşılaşıyor. Birisi hızlı davranırsa etnik devrim, diğeri hızlı davranırsa şehitlik ve cennet…

Polisiyeye göz kırpıyor

Durkheim’ın özcü intiharlarından canlı bomba saldırısının paradoksal örüntülerini ve kimlik bocalamalarından kaynaklı çıkmazları ince bir işçilikle ele alan Samet Baysal imzalı “Seymenler Çıkmazı”, din istismarının uç noktalarına çarpıcı bir örnek. Bireyin ipotekli kimlik haline gelmesiyle bilişsel ve duygusal yargılarının çelişkilerinden kaynaklı iç çatışması, sağlam bir kurgu ve dış çatışmalarla destekleniyor. Felsefi bilinçaltı uyarılarıyla güçlendirilmiş finaliyle bir yandan siyasi psikolojk roman olma özelliği taşırken, öte yandan zekice kurgulanmış olaylarla polisiyeye meyleden eser, hicivleri ve mizahi anlatımıyla keyifli bir tat bırakıyor okurların damağında…

http://www.idefix.com/kitap/seymenler-cikmazi-samet-baysal/tanim.asp?sid=FLANQXHMF0LJAUO4DVFX

Editör

Türkiye'nin tek polisiye kültür dergisi.

Önceki Hikaye

Has Bir Polisiye

Sonraki Hikaye

True Detectıve'in 2.Sezonundan 9 Unutulmaz Sahne

En Son Yazılar