Bir kara macera olan dördüncü romanı Rakun ile 2018 yılında yılın polisiyesi ödülüne layık görülen, yerli polisiyemizin güçlü yazarlarından Suat Duman, yeni ve uzun soluklu bir polisiye seriyle okurların karşısına çıkmıştı. İstanbul’un İngiliz kuvvetleri tarafından işgal edildiği gün başlayan 1918 serisinin ilk iki romanı Kalbim, Kimsesiz Yurdum ve Ah Dehşet, Dehşet Dehşet! geçtiğimiz aylarda yayımlanmıştı. Serinin üçüncü romanı Bir Hayalet Dolaşıyor da şimdi raflarda.
“Dışarda hava soğuk. Gökyüzü açık olmalıdır. Yıldızlar iştahla yanıyordur. Belki şimdi baksam, ölmeden önce son kez baksam bu pürüzsüz gecede Tanrı’yı bile görebilirdim. Şükürler olsun derdim o zaman. Tanrım sana şükürler olsun, işte gösterdin yüzünü bana. İşte sonunda gözlerim senin gözlerine bakıyor, işte. İşte gözlerim, benim yıldızlarım, yıldızlarınla, senin gözlerindir onlar, onlarla bir çizgide, bir ışıkta buluştu. Kırpmadan korkmadan bakıyorum gözüne.”
Galip devletlerin, İngiliz Yüksek Komiserliği’nde düzenlenen önemli bir baloda buluştuğu günlerde Kadıköy sahiline parçalanmış bir ceset vurur. Gazeteler cesedi bu hale getirenin bir köpekbalığı olduğunu yazmaktadır. Devrimden kaçan Rusların mahallelerinde dolaşan bir hayalet olduğu söylentisi kulaktan kulağa yayılmaktadır. Diğer taraftan ağır şartlar altında çalışan tersane işçileri bir yandan da işgalcilere karşı bilenmektedir. Ferda ve Miette kaynayan şehirden yükselen her sese kulak kabartıyor. Şehirde bir hayalet dolaşıyor.