Oliver Stone İmzalı Snowden Filminin Çarpıcı Hikâyesi

/
8 dakikalık okuma

Son yılların en tartışmalı filmlerinden biri olan ve usta yönetmen Oliver Stone ile ünlü oyuncu Joseph Gordon-Levitt’i buluşturan Snowden, 6 Ocak itibarıyla Türkiye’de vizyonda.

snowden-poster

Platoon, JFK, Natural Born Killers ve Wall Street gibi çeşitli tarzlardaki beğeni toplamış filmleriyle Oliver Stone, kariyerini Amerikan kültürünün önemli noktalarını inceleyerek geçirdi.

Vietnam Savaşından 9 Eylül’e kadar, filmlerinde kişisel olduğu kadar evrensel de olan tartışmalı konuları cesurca ele aldı. Edward Snowden’ın hikayesi, Stone’un yüksek makamlardaki riyakârlıkları ortaya çıkarmadaki ustalığı için adeta biçilmiş kaftan olarak çıktı karşısına.

Yeri göğü sarsan açıklamalarından önce, Edward Snowden her yönüyle kendini Amerikan hükümetine yardıma adamıştı. Devlet hizmetine adanmış bir ailede büyüdü ve ilk iş olarak seçilmiş Özel Kuvvetler’e ve Irak Savaşına katılma hedefiyle orduya yazıldı. Orduda, idmanlar sırasında geçirdiği bir kaza nedeniyle bacakları kırılan Snowden, yarış dışı kalmıştı. Sonrasında ise CIA’de ve NSA’de bir kariyere yöneldi.

Oliver Stone, Snowden’ın hikâyesinde henüz kamuya ifşa edilmemiş ne gösterebileceğini düşündü. Halihazırda Snowden’ın yolculuğunu anlatan Oscar kazanmış bir belgesel (Citizenfour), olay üzerine yazılmış birkaç kitap vardı.

Stone’un kendi sözleri ise şöyle: “Ed’in zihninde olanları incelemek istediğime karar verdim, onu tüm bunları insanlara anlatmak zorunda hissettiren şey neydi? Ve bedelini biliyor muydu?”

oliver stone

Edward Snowden’ın Rus avukatı Anatoly Kucherena, Stone’un yapımcısı Moritz Borman ile irtibata geçti. Kucherena, bir kurgu hikâye yazmıştı ve Stone ile görüşüp romanının filme uyarlanışı hakkında konuşmak istiyordu. Avukat ile ön görüşmelerin ardından Snowden’ın kendisi ile tanışmak için Stone Moskova’ya uçtu.

“Başta kurgu üzerinden gidip gitmeyeceğimizden emin değildim,” diye açıklıyor Stone. “Hikâyenin iskeletini arıyorduk. Onunla konuşup biraz daha bilgi sahibi olunca kafamda bir taslak hikâye canlandı ve nasıl bir yol izleyebileceğimi gördüm.”

Yapımcılar sonunda hem Kuchenera’nın kitabını hem de Guardian muhabiri Luke Harding’in olayları ifşa eden gazetenin gözünden anlattığı The Snowden Files’ı kullanmaya karar verdi. Snowden’ın yardımlarıyla Stone, daha önce de kendisiyle birlikte Stuart Cohen’in The Army of the Republic romanının sinema uyarlaması üzerine çalıştığı, Tommy Lee Jones filmi The Homesman’in yetenekli genç yazarı Kieran Fitzgerald ile bir senaryo üzerine çalışmaya başladı.

Fitzgerald için Stone ile çalışmak unutulmaz ve paha biçilemez bir deneyim. “Oliver tanıdığım gerçek anlamda en tutkulu insanlardan biri,” diyor. “Ortalığı karıştırmak isteyen daha çok Oliver Stone’ların olmaması üzücü. Böyle bir hissizlik çağında kendisiyle çalışabildiğim için çok şanslıyım.”

snowden filmi

“Yazacağım En Önemli Hikâye Olduğunu Düşündüm”

O sırada Fitzgerald hacker dünyası üzerine bir HBO dizisi için Berlin’deydi. Snowden’a yardım etmiş belgeselci Laura Poitras ve gazeteci Jacob Appelbaum ile çoktan tanışmıştı.

“Mükemmel bir zamanlamaydı,” diyor senarist. “Bunun, yazacağım en önemli hikâye olacağını düşündüm. O yüzden hemen evet dedim. Bir hafta sonra Moskova’da Edward Snowden ile oturuyordum.”

Beklenildiği üzere Snowden, film yapımcılarına başta temkinli yaklaşıyordu. “Bir film anlaşması peşinde değildi” diyor Stone. “Daha ziyade avukatı, davasını desteklemek için bir film yapmak istiyordu ve benim bu iş için doğru adam olduğumu düşünmüştü. Uzun, sürüncemeli bir süreçti. Aynı zamanda oldukça gergindi çünkü Glenn Greenwald da -ki kendisine saygımız sonsuzdur- olay üzerine bir kitap yazmıştı ancak bu kitap daha çok yasal dökümanlardan oluşuyordu. Bizse olayın hikayesiyle ilgileniyorduk.”

edward snowden
Edward Snowden

Stone’a göre hikâye Edward Snowden’ın politik ve kişisel evrimi üzerine kurulu. “Long Island’dan kalkıp Vietnam Savaşı’na inandığı için savaşa giden Ron Kovic’i anlatan Born on the Fourth of July ile bir benzerlik var. Tamamen hayal kırıklığına uğrayıp Birleşik Devletlere savaş karşıtı protesto yapmak için geri dönüyor. Eninde sonunda bir kahraman olarak görülüyor. Bay Snowden için de benzer bir sonuç olacak mı bilmiyorum. Casusluk Kanunu ve hakkındaki suçlamalar yüzünden çok daha zor bir durumda.”

Filmi, antrenman sırasında geçirdiği kazasıyla başlıyor ve devamında, buluştukları otel odasından Snowden’ın hayatındaki önemli anlara geri dönüşler yapıyor. “Özel Kuvvetler’e katılmak istedi ama iki bacağını da kırdı,” diyor film yapımcısı. “Sonra CIA’e katıldı ve yükselmeye başladı. Irak Savaşı’na sonuna kadar inanan bir vatanseverdi. O zamanlardaki çoğu Amerikalı gibi doğru şeyi yaptığını savunuyordu.”

Yazarlar hikâyede yer yer sanatsal ve ahlaki nedenlerden ötürü kurmaca bazı eklemeler yaptıklarını fakat Snowden’ın macerasının özüne sadık kaldıklarını söylüyorlar.

snowden film

“Asıl Soru: Ne Kadar İleri Gidersiniz?”

Stone, bu filmiyle dünyayı değiştireceğine dair bir illüzyon içinde değil. “Tek amacım sağlam ve dramatik bir hikâye anlatmaktı. Belki bazı insanlar anlamayacak. Biz gişe rekorlu aksiyon filmlerini, şiddeti seven bir ülkeyiz. Filmimde hiç silahlı çatışma ya da kovalamaca yok ama akıllara gerçek Edward Snowden’ı getiriyor, hâlâ genç ve aktif olan Snowden’ı. Amerika’nın nasıl kendini koruyacağı ile ilgili sağlam fikirleri var çünkü bunu önemsiyor. Amerika kendini koruma hakkına sahip ama bu hakkı kullanmak ile suistimal etmek arasındaki fark çok önemli. Ben de tamamen aynı fikirdeyim. Asıl soru, suistimal olduğunu düşündüğünüz şeyi durdurmak adına ne kadar ileri gidersiniz?”

Editör

Türkiye'nin tek polisiye kültür dergisi.

221b 7. sayı kapak
Önceki Hikaye

221B’nin “Sherlock” Dosyalı 7. Sayısı Raflarda!

night manager
Sonraki Hikaye

Altın Küre'de The Night Manager Damgası

En Son Yazılar