Bir Gün Bir Kasabada Bir Sendikacı Öldürülür: “Sherwood”

/
9 dakikalık okuma

1984… İngiltere’de Thatcher dönemi… Neoliberal ekonominin tüm şiddeti ve hızıyla uygulandığı bir dönem. Kamuya ait fabrikalar, madenler ya tek tek satılıyor ya da kapatılıyor. Binlerce insan işsiz kalmaya başlıyor… Sendika reformu adı verilen yasayla işçilerin, emekçilerin örgütlenmesi, birlikte harekete geçmesi daha da zor hale getiriliyor.

İngiliz hükümeti bununla da yetinmiyor… İngiltere Polis Teşkilatı içinde 1968’de kurulan SDS birimi, bu yıllarda olabildiğince aktif. Bu birim, İngiltere’deki tüm muhalif örgütlerin, siyasi partilerin, sendikaların dolayısıyla eylemlerin, grevlerin içine sızıp provokatif eylemler yapmakta uzmanlaşmış gizli polislerden oluşuyor.

1984, büyük madenci grevlerinin de yılı. Özelleştirmelere karşı İngiltere’nin pek çok bölgesinde madenciler büyük grevler örgütlüyor. Maden işçilerinin yarısından fazlası, greve katılıyor. Madenlerin olduğu kasaba ve şehirlerde yerel halk, grevci ve grev kırıcı işçiler olarak ikiye bölünüyor.

İşte bu yerlerden biri de İngiltere’deki en büyük ikinci kömür havzası olan Nottinghamshire. Ulusal Maden İşçileri Sendikası yani grevci işçiler bu bölgede azınlıkta. Kasabanın çoğunluğu grev kırıcı işçiler ve ailelerden oluşuyor. Bu da yıllardır bir arada yaşayan kasaba halkında bugün bile devam ettiği söylenen ayrışmalara neden oluyor.

İşte böyle bir yerde, Ulusal Maden İşçileri Sendikası’nın bölge yöneticilerinden, 1984’teki grev sürecinde en önde yer alan bir sendikacı Keith “Froggy” Frogson, 2004’te evinin önünde tuhaf bir biçimde öldürüldü. İki hafta sonra, yeni evlenen Chanel Taylor’ın da öldürüldüğü tespit edildi. Başlangıçta polis bu iki cinayetin birbiriyle ilgisi olup olmadığını araştırdı ve bağımsız iki cinayet olduğu sonucuna vardı. Fakat bu iki cinayeti birleştiren, iki katilin de bölgedeki Sherwood ormanına kaçmasıydı. İngiltere’deki en büyük orman aramalarından biri Sherwood’da yapıldı.

BBC yapımı Sherwood dizisi bu gerçek olaylara yaslanıyor. Bence Sherwood dizisi, Nottinghamshire’da doğup büyüyen senarist James Graham için hem büyüdüğü yere hem de Keith Frogson’a saygı duruşu niteliğinde.

Gerçek bir cinayet, ekrana uyarlanınca…

Sherwood, ilk bölümünün neredeyse son dakikalarına kadar kamerayı yerel halka çeviriyor. Sonraki bölümlerde hikâyenin bir biçimde parçası olacağını anladığımız aileleri ve kişileri tanıtıyor. Bunlardan biri de Gary, eşi ve torunları. İlk bölümün son kısmında grevci madenci Gary, evinin önünde okla vurularak öldürülmüş bulunur. Bölgede doğup büyüyen, babası da grevci bir madenci olan dedektif Ian St Clair, soruşturmanın başındadır.

Maktulün hayatı incelendiğinde bugüne dair dikkat çekici bir meseleye rastlanmaz. Gary ile ilgili en dikkat çekici şey, 84’teki grevin öncülerinden olması, o günden beri sendika çalışmalarına devam etmesi ve kasabadaki “grev kırıcılar”a hâlâ hesap sormasıdır. Bu durum, Ian’ı bunun madenci grevine dayanan bir intikam cinayeti olup olmadığı konusunda şüpheye iter. Bu sırada “oklu katil” başkalarını da hedef almaya başlar, bazılarını yaralar, bazılarını sadece korkutur. Katilin peşinde olduğu bu isimler de araştırılınca artık polis teşkilatı için cinayet motivasyonu neredeyse kesindir: Eski grev kırıcılardan biri, geçmişin intikamını almaya çalışmaktadır.

Dedektif Ian, maktul Gary’nin 1984’te yangın çıkarmak ve ölüme sebebiyet vermek suçuyla gözaltına alındığını ve sonra serbest bırakıldığını tespit eder. Dosyanın detaylarına ulaşmaya çalışır ancak “gizli dosya” olduğu için ilerleyemez. Bu “gizli dosya”nın daha fazla kurcalanmaması ve soruşturma sürecinin takip edilmesi için dosyada adı bulunan, 1984’te Nottinghamshire’da çaylak bir polis olarak görev yapan Kevin Salisbury de bölgeye gönderilir.

Ian ve Kevin, geçmişte yaşananlar nedeniyle birbirlerinden pek hoşlanmazlar, fakat bu soruşturmada birlikte çalışmak zorundadırlar. Ian, “gizli dosya”nın kapatılma nedeninin o dönemde grevcilerin içine sızan, provokasyon yapan, sonra da kasabaya yerleşen ve hâlâ burada yaşayan gizli polisi korumak olduğunu düşünür. Böylece 2008’de kapatılan SDS birimi ve gizli polislerle ilgili bir başka gerçeğe daha ulaşır. Bu gizli polislerin bazıları yeni kimliklerini benimsemiş, yerleştikleri kasabalarda halka karışmış, evlenmiş, çocuk çocuk sahibi olup aile kurmuşlardır. Ian ve Kevin, 1984’teki grevler döneminde kasabaya yerleşen, kasabaya yerleşmeden önceki geçmişleri hakkında az bilgi sahibi oldukları insanları listelemeye çalışırlar. Bu listede Ian’ın eşi de bulunmaktadır.

İçimizdeki ajan: Ian, gizli polisin peşinde…

Soruşturma devam eder ama aslında katil bellidir. Ancak bu ismin yerel halka karışmış gizli polisle ne tür bir bağlantısı olduğunu, gizli polisin kim olduğunu tespit etmek için Ian ve ekibi çalışmaya devam eder. Bu sırada Gary’nin katili Sherwood ormanında saklanır. Ormanda daha detaylı ve sağlıklı arama yapılması için Londra’dan yüzlerce polis memuru görevlendirilir. Bu da 84’te madenci eylemlerine sert bir biçimde müdahale ederek orantısız şiddet kullanan Londra polisiyle hoş anıları olmayan kasaba halkı için tedirgin edicidir.

Kasabada pek çok insanın katıldığı bir düğünle birkaç hafta önce evlenen, muhafazakâr yerel siyasetçilerden bir kadının öldürülmesi ve onun katilinin de Sherwood ormanına kaçmasıyla işler iyice karışır. Sherwood ormanındaki geniş çaplı çalışmada artık bir değil, iki katil aranmaktadır.

BBC yapımı, 6 bölümlük polisiye dizi Sherwood, yıllardır birlikte yaşayan ve birbirini iyi tanıyan insanların olduğu bir kasabayı merkeze alsa da işin kolayına kaçmıyor. Polisler, madenciler, grevciler ve grev kırıcıların geçmişleri ve bugünlerini gösterme mahareti; anlattığı hikâyeye hâkimiyetini kurduğu her cümleyle kanıtlayan yapısıyla son zamanların en etkileyici polisiye dizilerinden. Cinayetlerin çözülmesi ve katillerin yakalanmasına rağmen başkarakteri Dedektif Ian’a gizli polisleri araştırmaya devam ettiren senaryosu, İngiliz polis teşkilatının geçmişine dair eleştiriden de kaçınmıyor. Final bölümünde açıklanan katilin cinayet işleme motivasyonuna şaşıranlar olacaktır, ancak bu noktada 2004’teki gerçek cinayet ve katilin açıklamalarına bağlı kalındığının altını çizelim.

Ülkemizde GAİN‘de yayınlanan ve pek çok açıdan etkileyici bir yapım olan Sherwood‘u mutlaka izleyin.

Özlem Özdemir

1984 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu, aynı bölümde yüksek lisans yaparken eğitim yayıncılığı alanında çalışmaya başladı, iki yıl sonra kültür yayıncılığı alanına geçti. Bilim ve Gelecek dergisinde Yazı İşleri Müdürü, Esen Kitap'ta Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştı. SoL gazetesinin bilim eki BilimsoL'a ve kitap ekine katkı sundu. Mylos Yayın Grubu'nun kurucularından. Episode ve 221B'nin yayın yönetmeni.

Önceki Hikaye

"Yıl Dökümü": Emrah Poyraz & Ulaş Özkan'ın 2022 Seçkisi

Sonraki Hikaye

BluTV Orijinal Dizisi "Bozkır"dan Yeni Tanıtım

En Son Yazılar