Polisiye edebiyatın temelini oluşturan gerçek suç hikâyeleri, yüzyıllar boyunca insanoğlunu büyüledi. 18. yüzyılda Newgate Calendar’da kaydedilen suç anlatıları, suç ve suçlularla birlikte evrilerek modern edebiyata da konu oldu.
Gerçek suç hikâyeleri tutkunları için mutlaka okunması gereken 5 roman sizlerle.
Soğukkanlılıkla – Truman Capote
Amerikalı gazeteci Truman Capote’nin 1966’da yayımlanan Soğukkanlılıkla isimli romanı, modern gerçek suç anlatılarının temelini oluşturur ve şüphesiz listenin en başında olmalıdır.
Capote bu romanında 1959’da Kansaslı bir ailesinin kurban gittiği kan dondurucu bir cinayeti konu alır. Yazar, vakayı araştırmak için bizzat Kansas’a gitmiş ve hatta katillerle görüşmüştür. Bu vakayı romanına taşırken de hem kurbanların anısını yüceltmeyi hem de katillere bir nebze de olsa empati göstermeyi başarmıştır.
Beyaz Şehirdeki İblis – Erik Larson
Larson’ın roman tarzında kaleme aldığı bu kurgu dışı eseri 1983 yılında Chicago gerçekleşen World’s Columbian Exposition isimli fuarı arka planına alır. Ünlü mimar Burnham ile acımasız seri katil H. H. Holmes’ün yolları bu fuarda kesişir. Fuarın göz alıcı hareketliliği içinde birbiri ardına kaybolan, yakılan, öldürülen insanların izini sürmek ise Dedektif Geyer’a düşer. Bu arada Leonardo DiCaprio’nun romanın film haklarını satın aldığını ve bu eseri Martin Scorsese ile birlikte beyazperdeye uyarlayacaklarını da belirtelim.
Masum Adam – John Grisham
Adli gerilim türünün ustalarından biri olan John Grisham bu romanında ABD’nin küçük bir kasabasında adaletin yanlış işlemesinin yol açtığı sonuçları anlatır.
1982’de Debra Sue Carter isimli garson bir kadın tecavüze uğrar ve vahşice öldürülür. 1988’de Ron Williamson dayanaksız kanıtlarla tutuklanır ve idama mahkûm edilir. Bundan on yıl sonra, bir DNA kanıtı Williamson’ın masum olduğunu ortaya çıkarır. Grisham’ın tek kurgu dışı eserinden uyarlama aynı isimli bir Netflix belgeseli de mevcut.
Karanlığı Yiyenler – Richard Lloyd Parry
Richard Lloyd Parry’nin bu eseri 2000’de Tokyo’da kaybolan İngiliz bir kadını konu alır. Bir sonraki kış, genç kadının parçalara ayrılmış cesedi deniz kıyısındaki bir mağarada gömülü halde bulur. Japon polisi, İngiliz özel dedektifler, genç kadının acılı ailesi ve hatta Avustralyalı arama ekiplerinin dahil olduğu büyük çapta bir arama çalışması yürütülür. Japon adalet sistemine yakından bakan bu roman vakanın tüm ayrıntılarını okura ustaca aktarır.
Bir Bedenin Gerçeği – Alexandria Marzano-Lesnevich
1990’ların başında cinayete kurban giden bir çocuğun vakasını araştıran ve kurbanı yâd eden bu roman, kişisel tecrübelerimizin suçları algılayış biçimimizi nasıl etkilediğini irdeler. Hukuk stajını gerçekleştirdiği sırada bu vakayla karşılaşan Alexandria Marzano-Lesnevich, geçmişte yaşadığı travmaları da hatırlar ve on yıl boyunca bu roman üzerine çalışır.