İlk romanı Issızlığın Ortası‘nda ile ilk ödülünü almasının kırkıncı yılında Mehmet Eroğlu’dan polisiye bir roman geldi. İletişim Yayınları’ndan çıkan İyi Adamın On Günü, yalanlar, hazlar ve esrarengiz cinayetlerle örülü şaşırtıcı bir okuma vaadi sunuyor…
Dört kadın ve bir adam… Kadınlardan en alımlısı ona ihanet etti, en zengini ondan çetrefil bir bilmece çözmesini istedi, en kurnazı labirentten çıkışı gösterdi, en seveceniyse hayatını hiç olmadığı kadar güzelleştirdi…
On günde olup biten bir muamma… Kayıp bir meleğin peşine düşen herkes tarafından “iyi bir adam” olarak bilinen eski avukat Sadık’ın hafiyelik ve hayatındaki kadınlarla yüzleşme hikâyesi…
İyi Adamın On Günü için, Mehmet Eroğlu’nun bugüne kadar yazdıkları arasında farklı bir noktada duruyor diyebiliriz ama çok katmanlı kurgusu diğerleriyle aynı.
Yalanlarla, hazlarla ve esrarengiz cinayetlerle örülü şaşırtıcı bir polisiye İyi Adamın On Günü…
Mehmet Eroğlu kimdir?
1948’de İzmir’de dünyaya gelen Mehmet Eroğlu, 12 Mart Muhtırası’nın gadrine uğramış isimlerden. O dönemde 6 yıl hapis cezası alan Eroğlu, 1974 genel affıyla tahliye edildikten sonra yazmaya başladı.
İlk romanı Issızlığın Ortası, 1979 Milliyet Roman Ödülü’ne değer görüldü ama solcu ve antimilitarist unsurlar taşıdığı gerekçesiyle 12 Eylül Cuntası’nın baskısı yüzünden roman, ancak 1984 yılında yayımlanabildi. Issızlığın Ortası‘nı her biri siyasi roman geleneğinin usta işi eserlerinden Geç Kalmış Ölü, Yarım Kalan Yürüyüş, Adını Unutan Adam, Yürek Sürgünü izledi.
1994-2000 yılları arasında senaryo ve müzik çalışmaları nedeniyle romana ara veren yazar, sonrasında Yüz: 1981, Zamanın Manzarası, Kusma Kulübü, Düş Kırgınları, Belleğin Kış Uykusu, Fay Kırığı Üçlemesi’yle (Mehmet, Emine ve Rojin) geri döndü.
Ardından Gezi Direnişi sırasında geçen 9,75 Santimetrekare, Mermer Köşk ve Kıyıdan Uzakta romanları geldi.